I. UÇAK HAVACILIK VE UZAY MÜHENDİSLİĞİ KURULTAYI

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
Tarih ve Saat: 12 Mayıs 2001 Cumartesi - 11:45 - 12 Mayıs 2001 Cumartesi - 11:45
Yer: ESKİŞEHİR

SONUÇ BİLDİRGESİ

2000‘li yılları 400.000‘den fazla mühendis ve mimarla karşılayan ülkemizde, yarım yüzyıllık geçmişiyle, uçak, havacılık ve uzay mühendisleri de artık küçümsenemeyecek bir sayıya ulaşmışlardır. Ne yazık ki, teknolojinin öncü dallarından olan bu alanda eğitim gören öğrenci arkadaşlarımız ve çalışan meslektaşlarımızın sorunları da geçen yıllarla birlikte azalmamış, tersine artmıştır. TMMOB Makina Mühendisleri Odası adına Eskişehir Şube sekreteryalığında 12 Mayıs 2001 tarihinde gerçekleştirilen I. Ulusal Uçak, Havacılık ve Uzay Mühendisliği Kurultayı, bu sorunların gündeme getirilerek çözüm önerilerinin tartışılmasında bir ilk adım olmuştur.

Her yıl üniversitelerimizden 100‘den fazla uçak, havacılık ve uzay mühendisi mezun olmaktadır. Ancak, havacılık ve uzay sektörü, halihazırda, toplam mezun sayısının en çok %20‘sine istihdam olanağı sağlayabilmektedir. Giderek küçülen ekonomi, her yıl mezun olan 25.000 mühendis ve mimara iş alanları yaratamamakta, artan istihdam sorunundan, tüm meslek dalları olduğu gibi, uçak-havacılık-uzay mühendisleri de derinden etkilenmektedir. Önlem alınmaması durumunda, sorunun büyüyerek süreceğini öngörmek çok zor değildir.

Uçak, havacılık ve uzay mühendislerinin asıl çalışma alanı olması gereken havacılık ve uzay sektöründe az sayıda kurum faaliyet göstermektedir. Bu kurumlardaki üretim ve araştırma çalışmaları, daha çok savunma gereksinimlerini karşılama perspektifiyle yönlendirilmiştir. Ancak, kurumlar arası işbirliği ve eşgüdümden yoksun olan bu çalışmalar henüz teknoloji üretimi düzeyine ulaşamamıştır.

Sanayii dışında meslektaşlarımızın çalışabileceği bir diğer alanda havayolu şirketlerinin bakım tesisleridir. Ancak, ülkemizde, ulusal havayolu Türk Hava Yolları dışında hangar düzeyinde bakım gerçekleştiren herhangi bir hava yolu şirketi yoktur. THY ise, 1994 yılında Özelleştirme İdaresi Başkanlığına bağlanmış, Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından %50 den fazla hissesinin satılarak özelleştirilmesi kararı alınmıştır. Diğer ülkelerde yaşanan benzer özelleştirme deneyimleri incelenecek olursa, THY gibi yüksek başarıma ve verimliliğe erişmiş, bayrak taşıyıcı konumda ve stratejik önemde bir kurumun özelleştirilmesi durumunda, ülkemizde gerçekleştirilmekte olan bakım ve dolayısıyla mühendislik faaliyetlerinin azaltılacağı öngörülebilir.

Ülkemizin tüm sivil havacılık kurumlarının denetim ve sertifikasyonundan sorumlu olan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü‘nün özerk bir teşkilat olarak yapılanmasını öngören Sivil Havacılık Kurumu‘nun kurulmasına dair kanun 12 Ocak 2001 tarihinden beri TBMM‘nin ilgili komisyonlarında ve meclisin öncelikli gündemindedir. Ne var ki, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, kanunla belirlenmiş işlevleri yerine getirebilecek teşkilat ve personel yapısına sahip değildir. Bu kurumda yeter sayıda mühendis istihdam edilmemektedir.

Son derece sınırlı da olsa, ülkemizde genel havacılık tanımının içerisine giren tarımsal havacılık, sportif havacılık, uçuş okulları, hava ambulans, havadan yangın söndürme gibi alanlarda da faaliyet gösterilmekte, ancak, bu kurumlarda hiçbir uçak-havacılık mühendisi istihdam edilmemektedir. Bu durumun uçuş güvenliği açısından önemli bir sorun olduğu bir gerçektir.

Meslek alanımızdaki hemen tüm çevreler tarafından ısrarla vurgulanan nokta, bu sorunların, temelde, ülkenin kararlılıkla uyguladığı bir bilim, teknoloji ve sanayi politikası olmamasından kaynaklandığıdır. Geçmişte üç kez kurulup çökmüş olan havacılık ve uzay sanayiinin, kendi ayakları üzerinde durduğunu, teknoloji transferi düzeyini aştığını, kalıcılık kazandığını söylemek hala mümkün değildir.

Yukarıda yalnızca ana başlıklarıyla değinilen sorunlara karşın, geçen yarım yüzyıl içinde, uçak, havacılık ve uzay mühendislerinin çalışma koşullarına ilişkin herhangi bir çalışma yapılmamış, meslektaşlarımızla ilgili tam ve doğru istatiksel veriler derlenmemiştir. Değişik kurumlara dağılmış olan mezunlar arasında, bilgi, beceri, deneyim ve sorun paylaşımının sağlanabileceği bir ortam oluşturulmamıştır.

Bu sorunların çözümü doğrultusunda;

· Ülkenin sivil havacılığı için çok önemli bir kurum olan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, politik baskılara açık yapısı hızla değiştirilerek özerkliğe kavuşturulmalıdır. Uluslararası yükümlülükleri yerine getirmesini sağlayacak teknik altyapı oluşturularak yeterli sayıda mühendis çalıştırmalıdır.

· GAP projesi ile birlikte daha da önem kazanan tarımsal havacılık kurumlarında mühendis istihdam edilmesi için gereken yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

· Ülkemizin JAA üyeliğine kabulüyle birlikte JAR-FCL (Flight Crew Licensing, Uçuş Mürettabatı Lisanslandırılması) gereklerine göre yeniden yapılandırılması gereken uçuş okullarında Aerodinamik ve Uçuş Mekaniği yer dersleri vermek için uçak/ havacılık mühendisi çalıştırma zorunluluğu olmalıdır.

· Türk Hava Kurumu‘nun kuruluş amaçları arasında da yer alan, sportif havacılık, havadan yangın söndürme gibi çeşitli genel havacılık dallarının geliştirilmesi konusunda gerekli düzenlemeler yapılmalı, yatırımlar gerçekleştirilmelidir.

· THY gibi stratejik öneme sahip bir kamu kurumuyla ilgili kararlar alınırken kamu çıkarlarına öncelik tanınmalı; uçak, havacılık mühendisleri de aralarında bulunmak üzere konuya taraf olan kesimlerin görüşü sorulmalıdır.

· Çok geniş bir coğrafyaya yayılan ülkemizde, hava ulaşımı tüm halk kesimlerinin kolaylıkla yararlanabileceği şekilde yaygınlaştırılmalıdır.

· Uçak, havacılık ve uzay mühendisi yetiştiren üniversitelerimizdeki eğitim, ülke gereksinimleri göz önünde bulundurularak çağdaş bir yapıya kavuşturulmalı, bölümlerde eğitim gören öğrencilerimizin istekleri de gözetilmelidir.

· Ülkenin doğru bilim, teknoloji ve sanayi politikaları belirlenerek, bunlar hızla hayata geçirilmeli ve kararlılıkla sürdürülmelidir. Havacılık-uzay sanayii ve ileri teknolojiye egemen olma süreci, savunma ile sınırlı kalmadan, bilim-sanayi-teknoloji bütünselliği içerisinde ulusal ölçekte belirlenecek stratejiyle planlı olarak geliştirilmelidir. Havacılık sektörünün eğitimden, üretime kadar her bir bileşeni, daha büyük bir bütünün parçaları olarak eşgüdümle çalışmak üzere kısa, orta ve uzun vadeli hedefler doğrultusunda planlanmalıdır.

· Sektörde dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla askeri ve sivil hava araçlarının bakım, onarım, tadilat, yenileme ve modernizasyon ihtiyaçlarının yurt içinden karşılanması temin aşamasından başlayarak dikkate alınmalı;bu amaçla askeri ve sivil kuruluşlara yapılan yatırımların etkin kullanımı ve geliştirilmesi için tedbirler alınmalıdır.

· Sektördeki bakım, onarım işletmelerinin dışa açılarak uluslararası alanda faaliyet gösterecek düzeye ulaşması ve kaynak yaratan kuruluşlar haline gelmesi amaçlanmalıdır

· Havacılık sektörünün önemli bileşenlerinden birini oluşturan ve oldukça büyük bir niceliğe ulaşan uçak, havacılık ve uzay mühendisleri, TMMOB MMO çatısı altında bir araya gelerek, hem sorunlarını daha yüksek sesle gündeme getirir hem de ülkenin havacılık politikalarının oluşturulması ve uygulanmasına katkıda bulunur duruma gelmelidir.